bread

Unutulan bir sanatın dirilişi: Kanaviçe

Büyükannelerimizi işlerken gördüğümüz ve bir dönem demode bulunarak çeyiz sandıklarında sararmaya bırakılan kanaviçeler, tasarımcıların modern yorumlarıyla yeniden en çok ilgi gören elişi tasarımlar arasında…

Hem güncel sanatın bir malzemesi olarak hem de moda tasarımlarında kullanılmaya başlanan kanaviçe ve etamin işler tasarımcıların ilham kaynağı haline geldi. Dışarıdan bakıldığında son derece zor gibi görünen bu el emeği göz nuru kumaş bezeme sanatı, aslında tamamlanmak istenen bir resmin renkli ipliklerle çarpı (X) şeklinde işlenmesiyle oluşturulan son derece kolay bir uğraş.

Kolay yapılması, renkli ve gösterişli görünümü ve elbette yıllara meydan okuyan dayanıklılığıyla çok eskiden beri sevilen bir işleme olan kanaviçenin uygulandığı kumaşa “kanava” deniyor ve üç farklı biçimde işlenebiliyor. İlkinde kanava asıl kumaşın üstüne teğelleniyor ve motif işlendikten sonra kanavanın iplikleri çekilerek işlemenin alttaki kumaşın üzerinde kalması sağlanıyor. İkincisinde çarpılar doğrudan kare şeklinde desenleri olan bir kumaş üstüne işleniyor. İstenirse bütün yüzey boşluk kalmayacak biçimde motifle dolduruluyor. İplikleri sayılabilen herhangi bir kumaş üstüne işlenmesi ise üçüncü bir yol. Kanaviçe işinde tek iğne, çift iğne, yıldız iğne gibi çeşitli işleme biçimleri uygulanıyor. Kanaviçe kumaşlarında bulunan ve motifin düzgün olmasını sağlamak için sayılarak işlenen kare desenler bazen küçük bazen büyük olabiliyor. Halk arasında buna “sık kanaviçe”, “seyrek kanaviçe” deniyor, çünkü bu durum işlenen motiflerin büyüklüklerini ve sıklıklarını etkiliyor.

Kanaviçe mi, Etamin mi, Goblen mi?
Bu üçü arasındaki fark en çok merak edilen konulardan biri. Aynı zamanda seyrek dokunmuş keten kumaşın adı olan kanaviçe, bu kumaş üzerine bir modele bakarak küçük çarpılarla renkli motifler oluşturmaya deniyor. Yukarıda anlattığımız gibi esas kumaş üzerine öncelikle “kanava” adı verilen ve kare şeklinde minik desenleri olan özel dokunmuş başka bir kumaş tutturuluyor. Sonra renkli ipliklerle kanava referans alınarak modele uygun biçimde desen işleniyor. İşleme tamamlandıktan sonra kanava, kumaş ile desen arasından ip ip çekilerek temizleniyor ve esas kanaviçe elde ediliyor.

Etamin ile kanaviçe işlem olarak birbirine benzese de kullanılan kumaşın yapısı onları ayırıyor. Hem çarpı işlemenin hem de kumaşın adı olan Etamin, gözenekleri çok daha belirgin ve işlemesi daha kolay olan bir kumaşa uygulanıyor. Kanaviçede kumaşın delikleri daha sık. Günümüzde oldukça değerli bir elişi olan goblene benzeyen kanaviçe, ondan daha kalın iplerle yapılıyor ve desenler daha az ayrıntılı. Mint Kanaviçe’nin yaratıcısı Ilgın Tufan; goblen, kanaviçe/etamin arasındaki farkı şöyle açıklıyor: “Goblen ile kanaviçe/etamini birbirinden ayıran, işlemede kullanılan birimin yapısı. Goblendeki en küçük birim yarım çarpı iken (/), kanaviçe/etaminde tam çarpı (X)”. Goblen daha çok manzara, hayvan ve portre konulu pano yapımında tercih ediliyor fakat bunların hepsini yeterince sabrınız varsa kanaviçe ve etaminle de yapmak mümkün.

Türklerin ruh güzelliğinin ve yeteneğinin bir yansıması
İlk örneklerine Orta Asya Türkleri’nde rastlanan ve Anadolu’nun her köşesinde yoğun olarak yapılan kanaviçenin, geleneksel kültürümüzde ayrı bir yeri ve önemi var. Türk toplumunun geleneklerine, göreneklerine, duygu ve düşüncelerine göre biçim almış ve Türk kadının elinde, toplumun özelliklerine uygun olarak şekillenmiş olan kanaviçe, XV. ve XVI. yüzyılda bütün Avrupa’ya yayılmış ve özellikle İngiliz, Fransız ve İtalyan kadınlarının çok ilgisini çekmişti. Hatta adı; İtalyanca’da “Canavaccio” veya “Caneveccio”dan geliyor ve “seyrek dokunmuş kolalı keten bezi–böyle bir bezin üzerine yapılmış işleme–el işlemelerinde kullanılan çok seyrek örtülü bir cins tül” olarak tanımlanıyor. İlk zamanlarda kanaviçe, yastık işi olarak biliniyordu. Kumaşın tamamı doldurulmuyordu. Çanta, halı, yastık, pano ve arma işlemede kullanılıyordu.

Metal üzerine kanaviçe yapmak…
Geleneksel kanaviçe sanatının sınırlarını aşmak isteyen Litvanyalı moda tasarımıcısı Severija Inčirauskaitė-Kriaunevičienė, kanaviçeyi kumaş yerine metal objeler üzerine yapıyor. Metal tabak, tava, kaşık, kürek, lamba, ütü ve hatta bir arabanın kaportasına dahi kanaviçe desenleri yapan Severija, bu sayede yaptığı işle farklılığı ve ironiyi birleştirdiğini düşünüyor. Çalışmaları Andy Warhol, Joseph Boys, Jeff Koons, Erwin Wurm, Marina Abramovich, Damien Hirst, Jenny Holzer, Daniel Firman, Banksy gibi sanatçılarla birlikte sergilerde yer almış.

Başlangıç setleri
Kanaviçe yapmayı öğrenmek için tuhafiyelerden ya da hobi sitelerinden alacağınız bir set yeterli olacaktır. Başlangıç için kolay modele sahip bir ürün seçmenizi tavsiye ederiz. Setler; iğne, kumaş, desende bulunan tüm renklere ait iplikler ve kağıda basılı bir modelden oluşur. Kareli kağıttaki her bir kare kumaştaki bir kare ve bir çarpıyı, numaralarla belirtilmiş her bir renk ise o renkteki ipliği ifade ediyor. İşe başlamadan önce modelin ve kumaşın ortasını bulmanız gerekiyor. Bunun için modelin üzerinde ortayı belirten işaretleri kullanabilir veya modeli dörde katlayarak en ortaya gelen kareyi işaretleyebilirsiniz. Daha sonra da aynı işlemi kumaşla yapmanız lazım. Kumaşı dörde katlayın ve merkez kat noktasını işaretlemek için elinizle kuvvetlice sıkın. İşlemeye bu merkez noktadan başlayacaksınız. Kolaylıklar…

Unutulan bir sanatın dirilişi: Kanaviçe, Tetra İletişim tarafından, Taksim International Group Hotels için üretilen “Taksim International” dergisinin "Kış 2018" sayısında yer aldı. Belkıs Dalkıranoğlu tarafından hazırlanan haberin sayfa tasarımı ve uygulaması Ayşen Kızılkaya tarafından yapıldı.